Legendary Moonlight Sculptor - LMS Bölüm 2.7 Lavias'ın İsimsiz Heykeli

Cilt 2 Bölüm 7 - Lavias'ın İsimsiz Heykeli

Weed ve Da'in.

Da'in'in Kutsama büyüsü Weed'in yeteneklerini inanılmaz miktarda artırdı ve aynı zamanda canavarları zayıflattı. Sanki zaten inanılmaz olan Weed'e kanatlar takmış gibiydi. Ekip çalışmaları potansiyellerini neredeyse imkânsız miktarlarda artırdı.

Yine de Da'in canavarları öldürmedi. Bu Weed için bir kayıp değildi, çünkü Da'in dövüşlerde yer almadığı zamanlarda kılıç ustalığındaki becerilerini artırabiliyordu.

Yine de böyle bir yerde tanıştığım birine güvenemem.

Weed, dövüşürken bile onun kendisine ihanet edebileceğinden sürekli endişe duyuyordu. Orada çok zaman geçirmiş olan Da'in, Lavias hakkında pek çok şey biliyordu. Söylediğine göre, yakın zamana kadar Lavias'ta dolaşıp bilgi topluyormuş. Weed'in grubunun geldiği sıralarda zindana girmişti.

"Oldukça inanılmaz bir hikâye," diye düşündü Weed. Ama onunla Lavias'ta hiç karşılaşmadığı doğruydu, bu yüzden zindanda o kadar uzun süre kaldığı da doğru olmalıydı. Yine de bu, söylediği diğer her şeye inanmak için yeterli bir sebep değildi.

"Eğitim alanını değiştirmeye ne dersin? Henüz gitmemiş olsam da keşfedilmemiş birkaç zindan biliyorum." Da'in'in araştırmalarına göre, keşfedilmemiş en az sekiz zindan vardı.

"Keşfedilmemiş zindanlar derken, henüz kimsenin girmediğini mi söylüyorsunuz?"

"Evet."

Weed kafasını şaşkınlıkla eğdi. "Anlamıyorum."

Da'in, Cennet Şehri'ne giren ilk grubun bir üyesiydi ve yine de ziyaret etmedikleri zindanlar mı vardı? Buna inanmak çok zordu.

"Benim dışımdaki herkes 200. seviyenin üzerinde olduğu için buna gerek yoktu."

"Yani daha düşük seviyeli zindanlara girmeye zahmet etmediler mi? Öyle olsa bile, kimsenin bir zindanı bilerek görmezden geleceğini sanmıyorum."

Bir zindanı keşfetmenin birçok faydası vardı ama göz ardı edilemeyecek olanı Şöhret'teki artıştı. Bir zindanı keşfetmek hatırı sayılır miktarda Şöhret kazandırıyordu ve zindanın tüm haritasını keşfetmek daha da fazla Şöhret ve hatta para kazandırıyordu. Seviyeleri avlanmaya değecek bir şey olmayacak kadar yüksek olsa bile, kim bu Şöhreti es geçerdi ki? Da'in, parçası olduğu parti hakkında bir şeyler saklıyordu.

"Eğer bana söylemezsen, buradan taşınmam."

"Sana ne yaptıklarını söyleyemem..."

"Bu bir sır mı?"

"Evet, kimseye söylemeyeceğime söz verdim... Açıklaması zor ama doğruyu söylüyorum. Bana güvenmek zorundasın."

Weed bu işin peşini bırakmaya karar verdi. Onu sırrı açıklamaya ikna etmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Kırılgan görünen kelimelerin doğru olma şansı daha yüksekti. Ayrıca, diğer zindanları keşfetmek için Ölü Savaşçılar Mağarası'ndan yeni ayrılmışlardı. Yani en azından bu konuda dürüst davranıyordu.

Mirkan Kulesi.

Pan Gölü'nün Gizli Bölgesi.

Baravall Kömür Madeni.

Segmail Vista.

Gaet Sunağı.

Papağan Yuvası.

Barlog Harabeleri.

Yok Edici Margres'in Mühürlü Mağarası.

Bu bölgeler keşfedilmeden bırakılmıştı. Weed ve Da'in şehrin görüş alanının dışında kalan bölgeye vardılar. Mirkan Kulesi sanki bulutların arasından yükselmiş gibiydi. Beklendiği gibi, Weed ve Da'in burayı ilk keşfedenler oldu. Çoğunlukla uçan canavarlarla karşı karşıyaydılar. Weed'in uzun menzilli saldırı becerisi okçuluktu. Ağır hasar vermek için özelliklerini iyi kullanan sert bir yay kullanıyordu.

Kullanıcılar sadece 10 altın karşılığında kulenin yakınında özel tüyler satın alabiliyor ve bunları bir ay boyunca uçmak için kullanabiliyordu. Ayrıca, Zindan keşfi iki kat deneyim puanı ve iki kat eşya düşmesi anlamına geliyordu! Weed ve Da'in Mirkan Kulesi, Pan Gölü'nün Gizli Bölgesi ve Baravall Kömür Madeni'ni teker teker keşfetti ve eğitim aldı. Balrog Harabeleri, Gaet Altarı ve Segmail Vista'da en zayıf canavarlar Ölüm Şövalyeleriydi. Kimse o bölgelere girmeye cesaret edemedi ve mühürlendi. Yine de Da'in'in yardımıyla Weed iyi bir ilerleme kaydetti ve inanılmaz miktarda deneyim ve eşya kazandı.

'Şimdi, eğer bunu başarabilirsem...'

Weed o anda iki ıstakoza dik dik bakıyordu. Onun yanında Da'in de ıstakozlara baktı ve yutkundu. Weed'in Aşçılık Becerisi 10. seviyeye ulaşmasına %99 kalmıştı, bu yüzden son %1 için özel bir yemek seçti. Başlangıç seviyesindeki bir aşçının yapabileceği en iyi yemek deniz ürünleriydi, yani meşhur ıstakoz!

Elbette Hyun hayatı boyunca hiç ıstakoz yememişti. Çok pahalıydı. Aşçılık Becerilerini geliştirmek için bu kadar gayretli olmasının nedenlerinden biri de bu gibi yiyecekleri tadabilmekti.

Istakozlar mücadele etti ama Weed'in soğuk bakışlarına karşı koyamadılar. Nihayetinde, yenik düşerek sadece antenlerini bırakabildiler. Ancak Weed onları ölümüne dikizlemeye çalışmıyordu; o pahalı ıstakoz etini gözünde canlandırmaya çalışıyordu. Weed'in elleri titredi. Oyunda bile ıstakozlar nadir ve pahalıydı. Lavias'ta tanesi bir altın gibi yüksek bir fiyata satın alınabiliyordu. İki kat eşya düşürme oranına sahip zindanları keşfetmemiş olsaydı, onları satın almayı düşünmezdi bile.

"Bunları pişirdikten sonra Orta Seviye Aşçı olacağım.

Weed'in iradeli elleri şimşek gibi hareket ederek sol eliyle ıstakozların kafalarını yakaladı ve sağ elindeki Zahab'ın Gravür Bıçağını kullanarak onları baştan kuyruğa kadar kesti. Istakozların gövdeleri ikiye ayrıldı ve Weed hızla kumu durulayıp yumurtaları çıkardı. Hemen önceden hazırladığı soslar ve baharatlarla birlikte bir tavada karıştırarak kızartmaya başladı. Kısa süre sonra buharın yükseldiği ve ıstakozun mükemmel bir şekilde piştiği görüldü. Sonunda ıstakoz yemeği tamamlanmıştı!

Ding!

Aşçılık Beceriniz 10. Seviye, Orta Düzeye ulaştı

Artık çok çeşitli mezeler pişirebilirsiniz ve doyduğunuzda, mezenin türüne ve kullanılan malzemelere bağlı olarak çeşitli yetenekler artar. (Örnek: Drake yumurtası, çeşitli otlar).

Tüm İstatistikler 5 arttı.

Şöhretiniz 10 arttı.

Zanaat Becerisi öğrendiniz: Şarap yapımı.

Toprak ile Yakınlığınız 30 arttı.

Toprak temelli büyü direnci +%20 arttı. Ateş ve Su bazlı büyü direnci +%10 arttı.

Orta seviye Aşçılık Becerisine ulaşma arzusu nihayet gerçek oldu ve ödüller çok tatmin ediciydi. Büyü direncini artıran ekipmanlar oldukça pahalıydı ama Aşçılık Becerisi sayesinde büyü direncini artırabilirdi.

"Vay canına, çok lezzetli görünüyor."

Yemeğin pişmesini sabırla bekleyen Da'in kollarını sıvadı ve yemeğe doğru koştu. Weed de ıstakozdan kendi payına düşeni yemek için acele etti.

Da'in yardım ederken Weed savaştı. İkili zindanlara hükmediyordu. Da'in iyileştirme ve güçlendirme konusunda o kadar çok çalışıyordu ki Weed onunla bir parti kurduğuna pişman olmadı. Da'in, Weed onu daha iyi tanıdıkça daha gizemli hale gelen bir kadındı. Bir canavar gördüğünde, onlara kederli gözlerle bakarken defalarca lanet okuyordu. Ayrıca para ya da eşya konusunda da dikkatsiz değildi. Weed ne zaman birkaç gümüş, hatta bakır daha almaya çalışsa, bunu fark eder ve işaret ederdi.

Pan Gölü'nün Gizli Bölgesi'nin yakınlarında, bitkilerin çiçek açtığı birçok yer vardı. Orada hiç tereddüt etmeden eğildi ve otları kazıp çıkardı. Müthiş bir hayatta kalma içgüdüsü! Bazen bir şiir yazar ya da bir şarkı söylerdi. Berrak, ferahlatıcı sesi güzelce çınlardı. Bu sayede Weed keyifle avlanabiliyordu.

'Yalnız olmamanın bu kadar eğlenceli olabileceğini düşünmek...'

Lavias'ı başka kimse ziyaret etmedi. Pale ve Surka ona mesaj atarak Serabourg Kalesi'ndeki bir avlanma alanına yerleştiklerini söyledi. Aileleri hâlâ yeni oyuncular olduğu için ayrılmak onlar için zordu.

Her zaman birlikte yalnızdılar. Ayrıca, rüyalarındaki kadına benzeyen bir kadındı. Bir erkek olarak gözlerinin ona hiç kaymadığını söylemek yalan olur. Da'in ilk başta gülümsüyordu ama bazen yüzüne bir gölge düşüyordu. Ancak avlanırken ve Weed ile yemek yerken yüzü yeniden aydınlanıyordu.

Bir gün Weed onunla arkadaş olmak istediğine karar verdi. "Um... Bundan sonra birlikte avlanmak ister misin?" diye sordu.

Ama Da'in sessiz kaldı.

"Üzgünüm, Weed-nim,"

Bir süre sonra yüzünde ciddi bir ifadeyle konuştu.

"Ne demek istiyorsun?"

"Bir keresinde kötü bir karar verdim. Kimsenin beni sevmediğini düşündüm... Kimseye güvenemedim."

"... Acaba bu yüzden mi Lavias'ta yalnız kaldınız?"

"Tüm hikayeyi açıklamak zor ama evet, biraz bağlantılı. Her neyse, seninle vakit geçirmek beni cesaretlendirdi, Weed-nim. Belki de yerimi bir kez daha bulabilirim..."

"Yani?"

Weed biraz hayal kırıklığına uğramıştı.

Onunla vakit geçirmenin cesaretini yeniden kazanmasına yardımcı olduğunu duymak güzeldi ama geri döneceğini duymak kendisini kullanılmış gibi hissetmesine neden oldu.

Kimse kullanılmaktan hoşlanmazdı.

"Öyle demek istemedim. Seninle tanıştıktan sonra sanki yaşayabilirmişim gibi hissediyorum."

"Yok artık. Sen..."

"Evet, ben... hastayım. Ameliyat olsam bile, bunun beni iyileştireceği kesin değil. Ameliyatı erteliyordum ama artık şansımı denemenin zamanı geldi."

"....."

"Lütfen bana öyle bakmayın. Ben iyi olacağım. Kader ve tesadüf birbirine o kadar benziyor ki bazen hangisinin kader olduğuna karar vermek zor oluyor. Buluşmamızın bir tesadüf olmasını istemiyorum. Eğer karşılaşmamız kaderse, o zaman tekrar karşılaşacağız. Umarım Weed-nim ile tekrar karşılaşabilirim."

Da'in oturumu kapattı. Da'in onu terk ettikten sonra Weed kendini boşlukta hissetti. Ondan şüphelendiği ve avlanmaya odaklandığı için onunla pek vakit geçirmemişti. Belki de hastalığını hiç saklamaya çalışmamıştı. Weed her zaman meşguldü. Kız oturum açar açmaz, onu avlanmak için bir yere sürüklerdi.

Bir aydan uzun bir süre boyunca neredeyse hiç konuşmadılar ve sadece avlandılar. Pişmanlık duyuyordu. Belki de Da'in asla geri dönemeyecekti.

'Eğer asla geri dönmezse, onu hatırlayacak çok fazla insan olmayacak. Lavias'ta tek başınaydı ve kimse onu aramaya gelmedi. Sanırım zamanını lanet okuyarak ve canavarları güçlendirerek geçirmesinin sebebi de buydu.

Yalnızlık ve ölüm korkusu ancak bunu yaşamış olanlar tarafından anlaşılabilir.

Weed, Da'in'i bekleyerek avlandı, ancak oyunda üç ay geçmesine rağmen geri dönmedi. Gerçek dünyada ise üç hafta geçmişti. Eğer hayati tehlikesi olan bir ameliyatsa, iyileşmesi aylar sürebilirdi.

'Bir yıl ya da iki yıl sürse bile geri dönecek. Bana söz verdi.

Weed zindanın derinliklerinde heykel yapmaya başladı.

'Hiç dönmese bile, anımı burada bırakacağım. En azından bir kişinin onu hatırladığını göstermek için...'

Şekillendirme Becerisi Orta seviyeye ulaştıktan sonra, kayaları kesmek için Zahab'ın Oyma Bıçağını kullanabilirdi. Tabii ki bu sadece Yontma Bıçağı kullanılarak mümkündü. Oyma bıçağı dans etti ve kayalık duvarlara iki insan figürü kazındı.

Weed, kayaları yemeklerini paylaştıkları ve dinlendikleri yerlere taşıdı ve onlardan çift heykeller yaptı. Bazen duvarlara çizimler kazırdı. Canavarlar ara sıra onu rahatsız ediyordu ama Weed ısrarla heykel yapıyordu.

Son eseri, birbirleriyle ilk kez tanıştıkları Ölü Savaşçılar Mağarası'ndaydı: içinden yeraltı nehri akan mağara. Uyuyan Da'in ve Weed'in onu bulduğu yer. İlk anılarını paylaştıkları yerde onların bir heykeli duruyordu.

Lavias'ın İsimsiz Heykelleri'ni tamamladınız.

Lavias'ta gizemli heykeller ortaya çıktı!

Değerli anıların bu heykelleri, bu tehlikeli zindanlarda sığınak ve rehber olacak.

Gizemli heykeller anonim bir heykeltıraş tarafından yapıldı.

Sanatsal değer: 300

Etki:

Bu heykellerin etrafındaki sakin aura, oyuncuların Canlılığını ve Manasını %25 artırır.

Hareket Hızı %10 artar.

Canavarların Saldırılarında %5'lik bir ceza vardır.

Etkiler diğer heykellerle birikmez.

Yaratılan İnce Parça Sayısı: 2

Heykeltıraşlık Beceriniz 2. seviyeye ulaştı. Heykelleriniz daha detaylı ve narin olacak.

Şöhretiniz %20 arttı

Sanat Statüsü %20 arttı

Dayanıklılık %20 arttı

Dayanıklılık %10 arttı